Turgutreis
Bu sahil kasabası adını, burada doğmuş ve Avrupa'da "Dragot" olarak bilinen Osmanlı donanmasının önemli amirali Turgut Reis'ten almıştır. Bugün Turgutreis, bir çok iyi kalitede otelin, restorantın, güzel plajların ve dükkanların bulunduğu, büyüyen bir belediyedir. Akyarlar, Aspat ve Kadıkalesi gibi önemli beldeler Turgutreis alanı içerisindedir. Batıya doğru uzanan adalar şeridi, antik çağda sığ sularda batmış birçok geminin bulunduğu yerlerden biridir. Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesinin açılmasına sebep olan iki sualtı arkeolojik kazıları bu bölgede yapılmıştır. Güçlü ve önceden tahmin edilemeyen rüzgar ve akıntılar, acemiler için olmasa bile, rüzgar sörfünün ustaları için bir cennettir.
Yorucu bir günün ardından, denizden veya sahilden izlenebilecek olan, unutulmaz günbatımı manzarası ziyaretçileri büyüleyecektir. Cumartesi günleri kurulan, köylülerin kendi ürettikleri sebze ve meyvelerin sergilendiği, taptaze, canlı ve parlak renklerle dolu tezgahların olduğu pazarı da unutmamak gerekir.
Yalıkavak
Gökova körfezinin ağzında yeralan, çam ormanları ile çevrili ve masmavi kristal sulara bakan Yalıçiftlik "öncüler" arasında yer alır. Belki de bu yüzden, misafirlerini bozulmamış ve sakin bir ortamda ağırlamak isteyen bazı birinci sınıf otel ve tatil köyü burayı seçmiştir. Bu binaları inşa ederken çevreye zarar vermeyip, onu korumaları taktir edilecek bir durumdur.Uzun ve çok kalabalık olmayan sahil şeridinde iyi ve ucuz yiyecek sunan birkaç restoran vardır. "Deniz kıyısındaki çiftlik" anlamına gelen Yalıçiftlik, hala sade çekiciliğini korumaktır. Ormanlarla kaplı tepeler ise ağaçların gölgesi altında yapılacak yapılacak uzun yürüyüşler için idealdir. Gündüzleri, daha bakir yerlere tekne turları yapılabileceği gibi, geceleri de deniz yolu ile Bodrum'un renkli gece hayatına katılınabilir. Bütün bu tatil aktivitelerine, yine bu bölgede bulunan antik Lelek ve Karya şehirleri olan Syangela ve Tteangela'nin keşfedilmeleri de eklenebilir. Bütün bu saydıklarımız, Yalıçiftliği rahatlatıcı ve huzurlu bir tatil için en iyi seçenek yapan sebeplerdir.
Gümüşlük
Gümüşlük beldesi, yarımadanın üzerindeki en eski yerleşim yerlerinden biridir. M.Ö 4. Yüzyılda Karia Hükümdarı Mousolos tarafından kurulan Myndos kenti harabeleri Gümüşlük'te bulunmaktadır. Gümüşlük'te hemen karşınıza çıkan Tavşan Ada'sı kıyılarında, deniz içerisinde bile kalıntılarına kolaylıkla rastlanabilen bu antik kent nedeniyle Sit alanı ilan edilen Gümüşlük Beldesi, günümüzde özellikle yerli turistler tarafından balık restoranlarının ünlü olduğu bir yer olarak tanınır.Gümüşlükten Yalıkavak'a giden yeni yolda,büyüklü küçüklü güzel koylar sıralanır.
Şehrin hemen yanıbaşındaki Myndus harabelerinden geriye bugün önemli eserler kalmamıştır. Gümüşlükte irili ufaklı birçok pansiyon, otel ve restoran bulunmaktadır. Dizboyu suda yürüyerek Tavşan adasına gitmek ve kayaların arasında güneşlenerek denize dalmak mümkündür. Bazı restoranların çatı katlarındaki teraslardan görülen dinlendirici manzara ve güneşin batışı olağanüstü ve restoranlardaki yiyeceklerin kalitesi şaşılacak derecede iyidir. Limandaki restoranlar özellikle yaz aylarında ve tatil günlerinde hayli rağbet görürler. Bodrum'a dönerken, yörede hala çalışır durumda olan rüzgar değirmenleri de zevkle seyredilebilir.
Şehrin hemen yanıbaşındaki Myndus harabelerinden geriye bugün önemli eserler kalmamıştır. Gümüşlükte irili ufaklı birçok pansiyon, otel ve restoran bulunmaktadır. Dizboyu suda yürüyerek Tavşan adasına gitmek ve kayaların arasında güneşlenerek denize dalmak mümkündür. Bazı restoranların çatı katlarındaki teraslardan görülen dinlendirici manzara ve güneşin batışı olağanüstü ve restoranlardaki yiyeceklerin kalitesi şaşılacak derecede iyidir. Limandaki restoranlar özellikle yaz aylarında ve tatil günlerinde hayli rağbet görürler. Bodrum'a dönerken, yörede hala çalışır durumda olan rüzgar değirmenleri de zevkle seyredilebilir.
Gümbet
Her ne kadar resmi olarak Bodrum'un bir parçası olarak geçse de, Gümbet zaman içinde kendi özel karakterini, cazibesini kazanmış bir beldedir. Yarımadanın en çok aranan otelleri Gümbet koyunda ve çevresinde bulunur.
Uzun kumsalı ile ilgi çekmesinin yanı sıra, deniz, güneş, plaj ve eğlence kombinasyonu da şüphesiz Gümbet'in bu kadar popüler olmasında etmendir. Eğlence hayatı, canlı gece hayatının çeşitliliğinde, bazılarında havalandırma ve ses izolasyonu olan bar, disko ve publarda yaşanır. Farklı bir eğlence ise, zevkle yapılacak su sporlarıdır. Plajın bir çok otele ve merkeze yürünebilecek uzaklıkta olması, Gümbet'i çocuklu aileler da aranan bir yer yapmıştır. Gümbet ayrıca gençler ve gönlü genç kalmışlar için de popüler bir yerdir.
Uzun kumsalı ile ilgi çekmesinin yanı sıra, deniz, güneş, plaj ve eğlence kombinasyonu da şüphesiz Gümbet'in bu kadar popüler olmasında etmendir. Eğlence hayatı, canlı gece hayatının çeşitliliğinde, bazılarında havalandırma ve ses izolasyonu olan bar, disko ve publarda yaşanır. Farklı bir eğlence ise, zevkle yapılacak su sporlarıdır. Plajın bir çok otele ve merkeze yürünebilecek uzaklıkta olması, Gümbet'i çocuklu aileler da aranan bir yer yapmıştır. Gümbet ayrıca gençler ve gönlü genç kalmışlar için de popüler bir yerdir.
Torba
Torba, yarımadanın en kuzeydoğu ucunda, korunmalı bir koyda kuruludur. Sakin ve huzurlu bir atmosferi ve Bodrum'a kolayca ulaşımı olması, buranın popüler olmasını sağlamıştır. Uzun kıyısı boyunca küçük pansiyonlar, barlar ve özel güneşlenme iskeleleri bulunmaktadır.
Bu korunmalı limanın bir parçası olan Torba, yatçıların uğradıkları ve balıkçı yerli halkın yakaladıkları deniz ürünlerini boşaltabildikleri, ünlü ve sakin bir barınaktır. Ayrıca her gün bir feribot, henüz bozulmamış Güllük körfezinden karşıya geçerek, Didim'e gider; böylece bir yandan muhteşem Apollo Tapınağı seyredilirken, diğer yandan da hoş bir vapur seferi yapılmış olur.
Bu korunmalı limanın bir parçası olan Torba, yatçıların uğradıkları ve balıkçı yerli halkın yakaladıkları deniz ürünlerini boşaltabildikleri, ünlü ve sakin bir barınaktır. Ayrıca her gün bir feribot, henüz bozulmamış Güllük körfezinden karşıya geçerek, Didim'e gider; böylece bir yandan muhteşem Apollo Tapınağı seyredilirken, diğer yandan da hoş bir vapur seferi yapılmış olur.
Yalıçiftlik
Gökova körfezinin ağzında yeralan, çam ormanları ile çevrili ve masmavi kristal sulara bakan Yalıçiftlik "öncüler" arasında yer alır. Belki de bu yüzden, misafirlerini bozulmamış ve sakin bir ortamda ağırlamak isteyen bazı birinci sınıf otel ve tatil köyü burayı seçmiştir. Bu binaları inşa ederken çevreye zarar vermeyip, onu korumaları taktir edilecek bir durumdur.Uzun ve çok kalabalık olmayan sahil şeridinde iyi ve ucuz yiyecek sunan birkaç restoran vardır. "Deniz kıyısındaki çiftlik" anlamına gelen Yalıçiftlik, hala sade çekiciliğini korumaktır. Ormanlarla kaplı tepeler ise ağaçların gölgesi altında yapılacak yapılacak uzun yürüyüşler için idealdir. Gündüzleri, daha bakir yerlere tekne turları yapılabileceği gibi, geceleri de deniz yolu ile Bodrum'un renkli gece hayatına katılınabilir. Bütün bu tatil aktivitelerine, yine bu bölgede bulunan antik Lelek ve Karya şehirleri olan Syangela ve Tteangela'nin keşfedilmeleri de eklenebilir. Bütün bu saydıklarımız, Yalıçiftliği rahatlatıcı ve huzurlu bir tatil için en iyi seçenek yapan sebeplerdir
Göltürkbükü
Yakın geçmişte tek bir belediye altında birleştirilen Türkbükü ve Gölköy köyleri, şimdi Göltükbükü adını almıştır. Antik Karya bölgesinde kurulmuş ve İsa'dan önce 6. yüzyılda Hint okyanusunun batı sahillerini keşfetmiş, öncü bir denizci olan Scylax yurdu olan bu bölge, daha ziyade Türkler arasında popüler bir tatil beldesidir. Bu büyük koyun Gölköy tarafı daha sakin ve sessizken, Türkbükü tarafı daha şaşaalıdır. Türkbükü sahili, günümüzde Bodrum'un en sükseli tatil ve yerleşim beldelerinden olmuştur. Türkbükü sahili her biri isim yapmış birçok küçük fakat özgün otel ve çoğu kendi iskelesine sahip onlarca restoranla kaplıdır. Oteller ve çevresindeki barlar özellikle Türkiye'nin sosyete kesiminin, pop sanatçıların uğrak yeridir. Çoğu kişi burayı Cote d'Azur ile özdeşleştirmektedir. İskeleler gündüz güneşlenmek için kullanılırken,geceleri havluların ve şezlongların yerini yemek vakti için sandalye ve masalar alır. Dağların ardından denize doğru yükselen muhteşem mehtabı seyretmek, neredeyse dini bir tören gibidir burada. Bu beldede sade konaklama mekanlarından, lüks ve seçkin otellere kadar bir çok seçeneğin bulunması, ziyaretçilere geniş bir yelpaze sunar.
Gündoğan
Otomobille Yalıkavak'tan birkaç dakika doğuya doğru, yol kenarlarındaki harika kaya oluşumlarını ve çam ormanlarıyla örtülü yüksek tepeleri geçerek gidildiğinde, yol, tek başına ayakta duran Gündoğan beldesine çıkar. Eski bir Rum sözcüğü olan "Farilya" "güneşin doğuşu" demektir ve hala bazı yol işaretlerinin üzerinde bu sözcük yazar. Bir zamanlar çoğu halk sahilde yaşar, balıkçılık ve sünger avcılığı gibi yerel endüstriyi desteklermiş. Birinci Dünya Savaşı sırasında, İngiliz savaş gemileri buradaki halkı korkutmuş; onlar da içerilere kaçarak, rıhtımı öylece olduğu gibi ve ıssız bırakmışlar.
Geçmiş yıllarda önemli bir balıkçılık merkezi olan Gündoğan'ın bugün en önemli yatırımları turizm üzerindedir. Çok özel kıyı restoranları, Gündoğan'ın en eski balıkçılarının taze taze yakaladıkları deniz ürünlerini gururla sunarlar. Sahili baştan başa geçen bir yol kumsalı kaplarsa da, kıyıdan denize uzanan küçük iskelelerin üzerinde denize girilir ve güneşlenir. Küçük limanda günübirliğine kiralanabilen tekneler vardır. Ayrıca dalış meraklıları için gündoğan sahilleri en uygun yerlerden biridir.
Geçmiş yıllarda önemli bir balıkçılık merkezi olan Gündoğan'ın bugün en önemli yatırımları turizm üzerindedir. Çok özel kıyı restoranları, Gündoğan'ın en eski balıkçılarının taze taze yakaladıkları deniz ürünlerini gururla sunarlar. Sahili baştan başa geçen bir yol kumsalı kaplarsa da, kıyıdan denize uzanan küçük iskelelerin üzerinde denize girilir ve güneşlenir. Küçük limanda günübirliğine kiralanabilen tekneler vardır. Ayrıca dalış meraklıları için gündoğan sahilleri en uygun yerlerden biridir.